Çin, Rusya-Ukrayna savaşının başlamasının akabinde ‘savaş ve işgal’ sözcüklerini kullanmaktan kaçınmış, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Şurası’ndaki oylamalarda çekimser kalarak Moskova’yı kınamayan az sayıda ülke ortasında yer almıştı.
Polonya’dan Çin iddiası
ABD’deki temasları çerçevesinde Atlantic Council isimli fikir kuruluşunda yaptığı konuşmada Ukrayna’daki savaş ile Tayvan’daki durum ortasında büyük ilişki olduğunu savunan Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, Ukrayna’nın kaybedilmesinin on yıllık barışın kaybedilmesi, Batı’nın altın çağının sonunun başlangıcı olacağını söyleyerek, “Tayvan bizim sorunumuz değil diyerek bugün ve yarın Ukrayna’yı savunmak mümkün değil. Şayet Tayvan’ın bağımsız kalmasını istiyorsak Ukrayna’yı desteklemek gerek. Şayet Ukrayna fethedilirse Çin sonraki gün Tayvana saldırabilir” sözlerini kullandı.
Rusya’nın amacının her şeyden evvel Ukrayna’yı yok etmek olduğunu söz eden Mateusz Morawiecki, bu dileğin büyük olasılıkla komünist Çin tarafından da paylaşıldığını ileri sürdü.
“Umarım Çin kırmızı çizgiyi aşmaz”
Polonya’nın batısındaki komşularının Rusya ile yakın güç işbirliği yaparak yanılgı işlediğini, Batı Avrupa’daki kimi siyasetçilerin ne değerine olursa olsun Ukrayna’da ateşkes istediğini söz eden Morawiecki, “Avrupalı kimi önderler de Pekin’e gitti. Dar bir bakış açısıyla büyük jeopolitik bedeli üstlenerek Çin’e eser satmak istiyorlar. Çin’e olan bağımlılığımızı azaltmak yerine arttırıyorlar. Avrupa özerkliği kulağa güzel geliyor değil mi? Lakin bu Avrupa’nın yük merkezini Çin’e kaydırmak, ABD ile aramızdaki bağları koparmak manasına geliyor” biçiminde konuştu.
Rusya-Çin ilgileri bağlamında Çin’le ilgili telaşları sorulan Polonya Başbakanı, Rusya-Çin bağlarının dünyanın geleceğinin anahtarını olduğuna işaret ederek bu sebepten Çin başkanı Xi Jinping’in Vladimir Putin’e verdiği dayanağın kendisini endişelendirdiğini söyledi.
Morawiecki, “Umarım Çin, Rusya’ya silah vererek kırmızı çizgiyi aşmaz” dedi.