Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Erzurum’da iftar yemeğine katıldı.
Bu sene ramazan ayına maalesef buruk başladığımızı lisana getiren Bakan Bozdağ şöyle dedi:
“Biz kelam verdik ve her daim sözümüzün gerisinde durduk”
“6 Şubat’ta büyük zelzele felaketi nedeniyle kaç canlar kaybettik. Hayatını kaybeden her bir vatandaşımıza Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Elbette ki rahmete gidenleri geri getirme imkanımız yok lakin geride kalanların yaralarını sarmak, yıkılan yerleri tekrar inşa etmek onlara yeni hayat imkanı sunmak, enkazın altında kalan umutlarını yine canlandırmak ve geleceğe taşımak elbette mümkündür. Allah’ın müsaadesiyle Cumhurbaşkanımızın da biz milletimize depremzedelere taahhüt ettiği üzere önümüzdeki 1 yıl içerisinde depremzede vatandaşlarımızın yıkılan meskenlerini ve iş yerlerini imar ve inşa edecek mühleti içerisinde onlara teslim edeceğiz. Daha evvel Van’da, Bingöl’de, Tunceli’de, Malatya’da, Elazığ’da, İzmir’de, Düzce’de yaptığımız üzere birebir biçimde sarsıntı yaşadığımız tüm vilayet ve ilçelerimizde tıpkı yapıtları yine ayağa dikeceğiz. Biz geçmişte bunu yaptık artık de yaparız gelecekte de yapacağız. Alışılmış bu yapıtları yaparken yörenin kültürüne, medeniyet bedellerine sanatına hürmet içerisinde yapacağız. Demografik yapıyı koruyarak yapacağız. Etraf kurallarını dikkate alarak yapacağız. Sarsıntı mevzuatına uygun zelzelelere karşı dirençli inançlı olacağı üzere öte yandan eğitim imkanları, mescitleri, otoparklarıyla, yeşil alanlarıyla yeni bir kent olacaktır. Çok net söylüyorum yeni kentler kuruyoruz. Yeni kentler oluşturuyoruz. Türkiye’mizin sarsıntı yaşayan bölgelerinin etraflarını değiştirecek ve gelecekte daha güzel noktalara getirecek değerli adımlar atıyoruz. Biz kelam verdik ve her daim sözümüzün gerisinde durduk”
“Bu ülkenin bütün insanlarını kucaklayan bir tutan bütün renklerine birebir gözle bakan anlayışta olacağız”
Bakan Bozdağ şöyle konuştu:
“3 Kasım 2002’de yapılan seçimler sonrası sizlerin duası ve dayanağıyla cumhurbaşkanımızın liderliğindeki AK Parti’ye Türkiye’nin idaresini emanet ettiniz. Ortadan geçen 21 yıl içerisinde sizin duanız ve desteğinizle Türkiye’mizi bir noktadan öbür noktaya getirdik. Biz daha işin başında çok net konuştuk. Bölge milliyetçiliği yapmayacağız. Din milliyetçiliği yapmayacağız. Bu ülkenin bütün insanlarını kucaklayan bir tutan bütün renklerine birebir gözle bakan anlayışta olacağız. Bütün inançlarına birebir anlayışla yaklaşacağız. Geçen 21 yıl içerisinde sözlerimizi bir bir yerine getirdik”
“Bütün terör örgütleri düğün değil bayram değil el birliği yapmışlar millet ittifakı adayını cumhurbaşkanı yapmak için var güçleri ile çalışıyorlar”
Cumhur ittifakının gücüne dikkat çeken Bakan Bozdağ, “Bütün terör örgütleri düğün değil bayram değil el birliği yapmışlar millet ittifakı adayını cumhurbaşkanı yapmak için var güçleri ile çalışıyorlar. 6’lı masanın etrafında olanlar buna millet ittifakı diyorlar lakin bu masa milletin masası değildir. Zira bunların milletle direkt bir ittifakı yoktur” ifadelerini kullandı.
“Türkiye önüne baksın milletimizden aldığımız dayanak ile yaraları süratle saralım”
“Türkiye vakit kaybetmesin diye seçimleri 14 Mayıs’a çektik” diyen bakan Bozdağ şu sözleri kullandı:
“Seçim bu türlü oldu şöyle oldu tartışmaları ortasında depremzede kardeşlerimizin mağdur olmaması için ötelemelerin önüne geçmek için bunu yaptık. Türkiye önüne baksın milletimizden aldığımız takviye ile yaraları süratle saralım. Yıkılan binaları süratle inşa ve imar edelim kaybedecek vaktimiz yok dedik. Çabucak artık diyerek bu adımı attık. İnşallah 14 Mayıs’ta aziz milletimizin dua ve takviyesinden aldığımız güç ile bu enkazı daha süratli müddette kaldırıp vatandaşımızın önünü ufkunu daha da açacağız”
“Bir sefer daha İsrail’in gerçekleştirdiği haksız saldırıyı bu zulmü lanetliyorum”
Türkiye’de bunlar yaşanırken dünyanın diğer yerlerinde öbür sorunların yaşandığını belirten Bakan Bozdağ açıklamasını şöyle sürdürdü:
“İşte geçtiğimiz günlerde İsrail hükümetinin Kudüs’te Müslümanlar için değerli olan birinci kıblegahımız olan mescidi aksanın haremine el uzatıldı. Silahlı hücum yapıldı. Ve orada ibadet eden Müslümanların üzerine ateş açıldı. Daima bir arada gördük. Buradan bir sefer daha İsrail’in gerçekleştirdiği haksız saldırıyı bu zulmü lanetliyorum. İsrail hükümetinin bu hücumlarını derhal durdurmaya davet ediyorum. BM başta olmak üzere memleketler arası toplumu haksız, eşkıyalık sayılan taarruzlarını durdurması için İsrail hükümetine ve devletine memleketler arası hukukun emrettiği hukuk kurallarını uygulamaya davet ediyorum. Ancak siz de biliyorsunuz ki pahalı Erzurumlular memleketler arası toplum İsrail kelam konusu olduğu vakit ne insan haklarını gözetiyor ne memleketler arası hukuku gözetiyor ya da öbür bir üniversal hukuku gözetiyor. Çiğneyen İsrail oldu mu gözler kör kulaklar sağır hala geliyor. Milletlerarası insan hakları örgütleri var lakin dikkat buyurun bu zulümde kaçının sesini duydunuz. İsrail’i kınayan kaçının açıklamasına şahit oldunuz. Avrupa Birliği’nin ABD’nin Birleşmiş Milletlerin bünyesinde olan örgütler var kurullar var bir de bağımsız çalışanlar var. Hiçbirinden ses yok. Onların insan haklarından anladıkları terör örgütlerine mensup teröristlerden biri hakkında bir soruşturma kovuşturma var ise onun hakkını arıyorlar.”
“Bize Selahattin Demirtaş’ı, Osman Kavala’yı soruyorlar…”
“Adalet Bakanlığımıza gelenler bize her vakit neyi soruyor? Ceza konutlarında bulunan terör örgütü üyeliği yahut terör örgütü ismine aksiyon yapanlarla ilgili sorular soruyorlar” ifadelerini kullanan Bakan Bozdağ şöyle konuştu:
“Ben de onlara soruyorum diyorum ki bizim cezaevlerimizde 300 binden fazla insanımız var. Siz de ayrıca tutuklu mahkumlardan hiçbir şikayet gelmiyor mu? Onlarla ilgili bana soracak sorunuz yok mu? Bize bunları sorun dedim. Selahattin Demirtaş’ı soruyorlar Osman Kavala’yı soruyorlar. Lakin öbürleri ile ilgili soracak soruları da yok Türkiye’den isteyecekleri bir şey de yok. Biz bunu yaşayarak gördük. Onun için de diyoruz ki insan hakları örgütüne, Avrupa Kurulu, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler nezdinde bu işi yapanlara da diyoruz ki aklınızda ne varsa ona nazaran davranın madem insan hakları diyorsunuz Kudüs’te ibadethanede taarruza uğrayanların hakları ömür hakları, din ve vicdan hürriyeti hakları ihlal ediliyor lakin siz görmüyorsunuz. Lakin siz feryadı figanı duymuyorsunuz onun için de bu örgütlerin insan hakları ismi altında adeta terör haklarını savunan yaklaşımlarını buradan bir defa daha kınadığımı lisana getirmek isterim. Türkiye güçlendikçe ülkemiz daha yeterli yerlere gitgide insan hakları alanında da milletlerarası alanda da sesi yükseldikçe bu haksızlıkları tedbire konusunda daha güzel bir noktada olacağız. Dünya 5’ten büyüktür diyen bir anlayış karşılık bulduğu vakit bu 5’in dışında olan ülkelerin sesiyle bir arada milletlerarası alanda da haksızlık ve hukuksuzluk karşısında güçlü bir biçimde duracağız”