Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin, geçtiğimiz günlerde Şi Cinping’i ağırladı.
Putin, başşehir Moskova’da Çin Devlet Lideri ile görüşmesinin akabinde Rus basınına verdiği demeçte dikkat alımlı yorumlarda bulundu.
Rossiya-24 devlet televizyonuna konuşan Putin, Çin ile rastgele bir askeri bir ittifak oluşturmadıklarını fakat askeri ve teknik bahisler dahil iş birliğini geliştirdiklerini söyledi.
“Çin ile askeri ittifak oluşturmuyoruz”
Rusya ile Çin ortasındaki iş birliğinin Batı için tehdit oluşturmadığını vurgulayan Putin, Pekin ile paydaşlıktan bahsetti:
Çin ile rastgele bir askeri ittifak oluşturmuyoruz. Evet, askeri ve teknik iş birliğimiz var. Bunu saklamıyoruz fakat bu şeffaf, zımnî bir şey yok.
“Her şey şeffaf”
Moskova’nın Pekin ile askeri işbirliğini geliştirmesinin yanı sıra ortak askeri tatbikat yaptığını da hatırlatan Putin, şöyle konuştu:
Bu ortada yalnızca Çin ile değil, öbür ülkelerle de bunu yapıyoruz. Donbas, Zaporijya ve Herson’daki olaylara karşın hâlâ devam ediyoruz. Her şeye devam ediyoruz, her şey şeffaf ancak bu askeri ittifak değil.
Küresel NATO yaratma niyeti
ABD’nin ise gitgide daha fazla ittifak kurduğuna dikkati çeken Putin, NATO’nun yeni stratejik konseptinde Asya-Pasifik Bölgesi ülkeleriyle bağları geliştirme planlarından ve “küresel NATO” yaratma niyetlerinden açıkça bahsedildiğini lisana getirdi ve ekledi:
Batılı analistlerin kendileri, Batı’nın 1930’larda Almanya ve İtalya’daki faşist rejimler ve militarist Japonya’da yaratılana misal yeni bir eksen inşa etmeye başladığını söylüyorlar.
Vladimir Putin, bu stratejinin direkt Asya-Pasifik Bölgesi’ndeki muhakkak ülkeleri, Yeni Zelanda, Avustralya ve Güney Kore’yi içine aldığını, İngiltere ve Japonya’nın askeri alanlarda temas ile ilgili karşılıklı açıklık konusunda muahede imzaladığını belirtti.
Mihver Devletleri hatırlatması
İkinci Dünya Savaşı sırasında Mihver (Eksen) Devletlerinin Nazi Almanyası’nın yanında yer aldığını hatırlatan Putin, bu blokun oluşumunun 25 Kasım 1936’da Almanya ile Japonya’nın komünist ideolojinin dünyada yayılmasını önlemek hedefiyle ortak uğraş konusunda Berlin’de muahede imzalamasıyla başladığını lisana getirdi.
İtalya’nın 1937’de, Macaristan ve Mançukuo’nun Şubat 1939’da, Franco İspanyası’nın ise Mart 1939’da bu pakta katıldığını anlatan Putin, Almanya, İtalya ve Japonya’nın yeni bir dünya tertibi kurarken “eksen” ülkeleri ortasındaki tesir alanlarını sınırlayan Berlin Paktı’nı imzalamasıyla faşist blokun oluşumunun tamamlandığını, böylelikle Berlin ve Roma’ya Avrupa’da, Tokyo’ya da Asya’da başrol verildiğini tabir etti.
Rusya değil Avrupa, Çin’e daha çok bağımlı
Putin, Çin’in Rusya’yı ekonomik manada önemli biçimde etkileyebileceği görüşünün hakikat olmadığına işaret ederek, Avrupa iktisadının Çin’e bağımlılığının Rusya’dan çok daha fazla olduğunu savundu.
Çin ile Avrupa ortasında ticaret hacmindeki büyümeye dikkati çeken Putin, “Yani her şey tam aksisi. Bırakın kendilerini düşünsünler.” diye konuştu.
Ayrıca Batı’nın Ukrayna’ya geceleri silahları gizlice sevk ettiğini kaydeden Putin, Rusya’nın ise bu silahları teslim sürecinde imhaya çalıştığını söyledi.