Danimarka ve İsveç’te Kur’an-ı Kerim’e yönelik provokatif taarruzlar devam ediyor.
Son devirde hücumlar ağırlaşırken bu provokasyonlara müsaade verilmesi reaksiyonla karşılanıyor.
Bu hareketlerin polis muhafazası eşliğinde ve yetkili makamlardan müsaade alınarak yapılmasına Türkiye başta olmak üzere birçok ülkeden reaksiyon yağıyor.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Konseyi, 25 Temmuz’da kutsal kitaplara yönelik şiddeti memleketler arası hukukun ihlali olarak tanıyan ve bu çeşit hareketleri şiddetle kınayan karar tasarısı kabul etti.
Danimarka Başbakanı: Atakların yasaklanması söz özgürlüğünü kısıtlamaz
Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, ülkesindeki Kur’an-ı Kerim’e yönelik ataklar hakkında birinci sefer konuşarak kutsal kitapların yakılması hakkında mümkün bir yasağın tabir özgürlüğünü kısıtlamayacağını söyledi.
Politico haber sitesine nazaran Frederiksen, “Başka insanların kitaplarını yakamayacak olmanın tabir özgürlüğüne yönelik bir kısıtlama olduğunu düşünmüyorum” dedi.
Danimarka hükümetinin ülkedeki kültürel ve dini temelli akınlara karşı tedbir almanın yollarını araştıracağı istikametindeki açıklamaları hakkında değerlendirmede bulunan Frederiksen, mümkün bir yasağın sorun yaratabilecek bir durum oluşturmayacağını lisana getirdi.
Frederiksen, ataklar hakkında, “Somut bir güvenlik riski var. Bu bizim milletlerarası alanda izole olma riskimizi de ortaya çıkarıyor. Bu durum iştirakler ve ittifaklar kurmak için çok fazla gayret harcadığımız bu devirde bilhassa sorun teşkil ediyor” sözlerini kullandı.
